5 Ekim 2013 Cumartesi

KÖTÜ SİYASETTEN TEMİZ YÖNETİM ÇIKMAZ


Düziçi seçime iyiden iyiye ısınmaya başladı.  Fakat başlangıcı iyi yapamadı.  Ayağı takıldı tökezledi.
Daha seçim sürecinin ortasına gelinmeden dedikodular, rakiplere iftiralar ya da karalamalar, adaylar hakkında yalan yanlış ithamlar, laf cambazlıkları, şark kurnazlıkları aldı başını gidiyor.
Tabi bunu yapanlar küçük bir azınlık da olsa sinek küçüktür ama mide bulandırır misali tadını kaçırıyor.
Geçtiğimiz günlerde bir Aday Adayı hakkında şehir dışından bir gazeteye servis edilen iddia dolu haber  gibi tatsızlıkları da yaşadık maalesef.
Böyle şeyler her seçim döneminde yaşanabiliyor ama bizde genel olarak yanlış siyasi anlayıştan kaynaklanan bazı durumlar şehrin seçim havasını bozuyor.
Birkaç aday için “O zamanında feşmekanca partiye oy vermişti, ya da şucuydu şimdi bize gelip nasıl aday oluyor” gibi sözler duyuyoruz. 
Başka partinin seçmeni size oy verirken bu hoşunuza gidiyorsa, zamanında başka partiye oy vermiş insanın sizin partinizi benimseyip sizinle omuz omuza siyaset yapmasından daha doğal bir şey olabilir mi?
Kaldı ki soğuk savaş döneminden kalan keskin siyasi anlayışlar kalmadı. DSP, MHP, ANAP koalisyonun olduğu bir ülkede particilik sadece küçük görüş ayrılığından başka bir şey değildir.  Hele de yerel seçimler söz konusuysa.
Aslında tüm bu davranışlar, hala seçmen olamamaktan, siyasetçiye biçtiğimiz rolün belli kalıpların dışına çıkmamasından ve maalesef siyasilerin de bu rolü kolayca kabullenmesinden kaynaklanıyor.
Adaylara “projelerin nedir?” demek yerine “benim oğlana iş bulacaan mı?” dediğimiz sürece Düziçi’nin siyasal yönetim anlamında düzlüğe çıkması zor.
Proje demişken, o mesele de bir hayli kafa karıştırıcı bir hal aldı.
Mesela adaylara projelerini soruyoruz. “Yook, söyleyemem”  diyor. “Neden?” diye soruyoruz. “Diğerlerini öğrenir, onlar da aynısını kullanır” diyor.
Bence kim projesini önce açıklarsa o bir adım öne geçer. Zira sizin projelerinizi bir başkası dillendirmeye başladığında sizi taklit etmiş olacaktır. Bu durumda da siz “onların sizi ancak taklit edebildiğini “ söyleyerek birkaç puan daha öne geçeceksiniz.
Hatta birisi “Ben projelerimi açıklarsam başkan çıkar bunları yapar.” Dedi.
Ne güzel işte.  Amaç ilçeye hizmet etmek değil mi, doğru olan yapıldıktan sonra sen ya da başkası yapsın, ne önemi var?
Arada bize gelip soruyorlar: “Siz gazetecisiniz tarafsız olmalısınız ama sizin de gönlünüzde bir aslan yatıyordur mutlaka” diyenler oluyor.  Bizim gönlümüz davar ağılı olmalılığı için biz yatışına değil gözdeki ışığa bakıyoruz.  Bizim adaylara bakışımız, onların kariyeri, vizyonu, kabiliyeti ve en sonunda projeleriyle ilişkilidir.

Mevcut durumda seçim akşamına kadar karar veremeyeceğiz gibi duruyor. . .

Hilmi İsili

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder