18 Eylül 2013 Çarşamba

Devlet Hastanesini Sekreter mi Yönetiyor?


Aslında bu yazıyı yazmaya niyetim yoktu. Biz derdimizi konun muhatabına (hastane yönetimi) anlattık onlar da gereğini yapacaktır elbet diye düşünüyorduk. 
Öyle ya konu Düziçi Devlet Hastanesi’nin imajını gıcır gıcır yapma, %75’lerden aldıkları memnuniyet seviyesini 95’lere oradan da  96 olur 97 olur, Allah ne verdiyse yukarıya çekme olunca bu konuyu da atlamazlar diye düşünüyorduk.
Olmayınca olmuyormuş demek ki. Koca hastane yönetimi bir sekretere sözünü geçiremiyormuş.
………………….
Üzerinize afiyet, geçtiğimiz günlerde hastane yönetimi Düziçi’ndeki gazetecileri kahvaltıya çağırdı.  Orada başhekim bey hastaneyi hangi seviyeden nerelere getirdiğini anlattı. Devlete yük olmaktan çıktık, dedi, doktorlara en iyi parayı biz veriyoruz ve bu yüzden de artık kaçmıyorlar, dedi, otel gibi odalarımız var çiçek gibi yaptık, dedi  vs. vs.
Ben o sabah çok acıkmış olacağım ki, kahvaltı yapmaktan olabilir, kahvaltımın ortasında çayım bitmesinden olabilir -çaysız kalınca kendimi kaybediyorum-, bu anlattıklarını pek dinleyemedim. 
Tabi kafamı kurcalayan bir mesele daha vardı. Başhekimliğin sekreterinin hastalara, hasta yakınlarına, gazetecilere ya da başhekimle, başhekimlikle görüşmek isteyen herkese karşı olan o garip tavrı.  Bu hastane methiyeleri arasında konuyu bi gündeme getirebilir miyim diye fırsat kolluyordum ki, oradaki gazetecilerden biri benden erken davrandı. Meğer sekreterin zulmüne uğrayan başkaları da varmış. O gazeteci arkadaş; “Görüşmeye geldik 1 saat toplantı var diye bekletti” dedi . Başhekim, “Benim bundan haberim yok ama” dedi.  Ahaa diye konuya dalmışım. “Evet” dedim. Aynısı benim de başıma geldi.

 Birkaç soru sormak ve başhekimin kıymetli vaktini  almak için ziyarete gitmiştim. Sekreter “Başhekim toplantıda” dedi.
“Ne kadar sürer” diye sordum. “Uzar” dedi.
“Ne kadar uzar” dedim. “Yarım saat” dedi.
Baktım o ara daha önemli bir işim yok, feda olsun baş hekimimize dedik bekledik.
Beklerken orada garip şeyler olmaya başladı.  Başhekimin odası bar kapısı gibi bir açıldı bir kapandı. Biri girdi dosya getirdi, bir başkası çay getirdi, bir başkası gülümseyerek girdi sırıtarak çıktı. Biri kapıdan “Nasılsınız hocam” dedi, “n’olsun yuvarlanıp gidiyoruz.” dedi, “var mı isteğin” dedi. O da da gitti.  Doktor kıyafetli bir başkası girdi, hemşire kıyafetli girdi, doktor kıyafetli çıktı, bi hademe girdi, hemşire geri çıktı.
Çay getiren 3 defa çay götürdü getirdi.  Nasıl bir toplantıysa herkes girdi çıktı.  45 dakika dolduğunda uzatmalara girmenin bir anlamı yok deyip döndüm geldim. Ben girerken çaycı boşları almaya gidiyordu odaya.

Konu sadece bu değil tabi, o sekreter bölgenin yegane hakimi.
Sadece başhekim değil başhekimliğin tamamı hatta hastanenin yüzde 95’i kontrolü altında. Bi tek diyalizde göremedik kendilerini, muhtemelen galoş giymekten hazzetmediği için oraya hükmedemiyordur.
Mesela hastasınız şikayetiniz var, geldiniz sekreter beye derdiniz anlatacaksınız.
-Başhekimle görüşecektim müsait mi?
-Toplantıda.
-Yardımcısı da olur aslında.
- O da toplantıda.
- Müdür?
- Toplantıda.
- Başhemşire?
- Toplantıda.
-Zıkkımın kökü?
-O da toplantıda…
Sonuç olarak ne zaman giderseniz gidin yönetim hep bi toplantıda oluyor.
Tabi bu bizim gibi insanlara böyle, ezebildiği insanlara daha kötü muamele ettiğine dair şeyler duyduk.  Şikayeti olanların şikayetini iletmemek, dinlememek, başhekimle ya da ilgililerle görüştürmemek vs vs.
Devlet hastanesindeki en büyük makam başhekimlik değil, başhekim sekreterliği.
Zira o sekreter bu zamana kadar bir çok şey yaptı, hastanenin kötü imajında tartışmasız en üst sıralarda durdu hep ama bir türlü kimse bir şey yapamadı sekretere.
Sanki hastaneyi yöneten o sekreter. . .
Kimsenin ekmeğiyle ya da işle oynama derdinde değiliz elbet ama  biz bile 3. Kata her çıktığımızda o kişiyle cebelleşmek zorunda kalıyorsak gariban vatandaş derdini makro paşaya mı anlatsın?
Bakın o zaman ne oluyor?
Bir hemşire doğuma gelen ve düşmemek için kendine tutunan hastaya “Çek o pis elini üstümden” diyebiliyor.
Acilde neden bunu yapıyorsunuz diyen hasta yakınına güvenlikçi “git şikâyet et lan” diyebiliyor. 

Kadın doğum doktoru NTS için gelen kadına “15 dakika ötede doğum hastanesi var siz niye buraya yığılıyorsunuz” diyebiliyor. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder